Arama Çubuğu

Vergide Dünya Halleri – 2025 / 6

Vergide Dünya Halleri – 2025 / 6
Vergide Dünya Halleri – 2025 / 6

“Ne içindeyim zamanın,

Ne de büsbütün dışında…” demişti hani Ahmet Hamdi Tanpınar…

Geçmiş, şimdi ve geleceğin iç içe geçtiği bir bilinç akışıdır zaman. Eskiyle yeni arasındaki uyumsuzluk, zamanın parçalanması olarak algılanır. Bergson’cu zaman anlayışı işte, süre homojen olmayan, içsel ve bireysel bir yaşantıdır.

Bugünkü bültenimize başlayalım isterseniz…

1.Maliye Şirket Ortaklarını Neden Çağırdı?

Gelir İdaresi Başkanlığı’na bağlı Vergi Denetim Kurulu (VDK), “Yüksek Gelir Grupları Gözetim ve Uyum Programı” kapsamında 2023 ve 2024 yıllarında gelir vergisi beyannamesi vermeyen, ancak harcamaları beyanlarına göre fazla olan 10 000 büyük şirket ortağını tespit etti.

Bu kişilerin harcama ve yaşam standartları, beyan ettikleri gelirle örtüşmüyor.

-Kredi kartı harcamaları milyonlara varıyor; bazıları tek başına 300 milyon TL’lik gayrimenkul edinmiş .

-Bir kişi aynı dönemde 4 gayrimenkul satın almış, kredi harcaması 5 milyon TL’yi geçmiş.

Gönüllü açıklama yapılmazsa, resmî vergi incelemesi başlatılacak.

VDK, toplamda 43 000 büyük ölçekli şirket ortaklarını analiz etmiş; yaklaşık 7 800 riskli kişi saptanmış.

Bu şirketler 2024’te yaklaşık 7 trilyon TL ciro yapmış.

Sonuç olarak ; Maliye, büyük şirket ortakları arasında gelir beyanı düşük, ama harcama/varlık seviyeleri yüksek olduğu tespit edilen 10 000 kişiye yazılı çağrı gönderdi. Bu kişiler ya beyanlarını düzeltmeli ya da süreç resmî vergi incelemesine dönüşebilir.

Şirketler için aslında bu hususlar yapısal sorunlardan kaynaklanıyor. Çözüm nedir? Öncelikle ortağın yaşayacağı harcamaları için huzur hakkı alması. Ve vergisini ödeyip gider yazabilir. Maliye bu hususu çok önemli görüyor. Çünkü ortağın başka geliri olmadan nasıl yaşayabildiği sorusu askıda kalınca haliyle inceleme derinleşiyor. İkinci seçenek olarak şirket karını % 15 stopaj vergisini ödeyerek ortaklara dağıt diyor.

Zaman, bireysel belleğin tortularıyla şekillenir. Yani zaman, herkes için aynı hızda akan fiziksel bir gerçeklik olmaktan çok, kişinin yaşadıklarıyla, anılarıyla, pişmanlıklarıyla, sevinçleriyle anlam ve biçim kazanır.

2.01.07.2025 tarihine kadar e-Fatura sistemine geçme zorunluluğu…

1.2024 yılı brüt satış hasılatı (veya gayrisafi iş hasılatı) 3 milyon TL ve üzeri olan mükellefler:

-Tüm sektörlerde geçerlidir.

-3 milyon TL brüt satış hasılatı sınırına ulaşanlar en geç 01.07.2025 tarihine kadar e-Fatura sistemine geçmelidir.

2.E-Ticaret Yapanlar:

2024 yılında 1 milyon TL ve üzeri brüt satış hasılatı elde eden e-ticaret işletmeleri (kendi sitesinden ya da platformlar üzerinden) e-Fatura ve e-Arşiv Fatura uygulamasına geçmek zorundadır.

-Ayrıca bu mükellefler e-İrsaliye ve e-Defter sistemine geçmekle de yükümlüdür.

3.Enerji, Gayrimenkul, İnşaat, Otomotiv vb. belirli sektörlerde faaliyet gösteren mükellefler:

-Örneğin; akaryakıt istasyonları, maden ruhsat sahipleri, şans oyunu düzenleyenler, hal kayıt sistemine kayıtlı olanlar, vb. sektörlere özel düzenlemeler de bulunmaktadır.

-Bu sektörlerde faaliyet gösterenler için cirodan bağımsız olarak e-Fatura geçiş zorunluluğu olabilir.

-e-Arşiv Fatura: e-Fatura sistemine geçen herkes otomatik olarak e-Arşiv sistemine de geçer.

-e-İrsaliye, e-Defter: Ciro ve sektör kriterlerine göre zorunludur.

-Geçmiş yıl cirosuna bakılır. Örneğin 2024 yılı cirosu üzerinden 2025 yılı geçişi değerlendirilir.

Sonuç olarak, 2024 yılı cirosu 3 milyon TL ve üzeri olan tüm mükellefler, 1 Temmuz 2025’e kadar e-Fatura sistemine geçmek zorundadır. E-ticaret yapanlar için bu sınır 1 milyon TL’dir.

Zaman bir ölçüm değil yalnızca; bir estetik varlıktır, çünkü hissedilir, sezilir, duyulur. Tıpkı bir müziğin ritmi, bir resmin tonu, bir şiirin suskunluğu gibi…

3.Yeni Yatırım Teşvik Sistemi Nedir?

30/5/25 tarihli ve 32915 sayılı Resmi Gazete ’de yayımlanan 29/5/25 tarihli ve 9903 tarihli Karar ile yeni yatırım teşvik sistemi yürürlüğe girdi ve bu Karar ile en uzun soluklu teşvik rejimi olarak nitelendirilebilecek 2012/3305 sayılı Karar yürürlükten kaldırıldı.

Yeni sistem, iki temel bileşenden oluşmaktadır:

1.Proje odaklı “Türkiye Yüzyılı Kalkınma Hamlesi”,

2.Standart nitelikteki “Sektörel Teşvik Sistemi”.

Bu yapı, stratejik yatırımların önünü açmayı ve sektör bazlı kalkınmayı desteklemeyi hedeflemektedir.

Yeni sistemin eskisinden farkını anlamak, neyin değiştiğini ve neden değiştiğini görmemizi sağlar. İşte “Türkiye Yüzyılı Kalkınma Hamlesi” ve “Sektörel Teşvik Sistemi” nin önceki teşvik sistemlerinden başlıca farkları:

  • Eskiden:

Proje Bazlı Teşvik Sistemi 2016’dan itibaren vardı, ancak sınırlı sayıda büyük ölçekli yatırım için uygulanıyordu. Karar süreçleri daha dar kapsamlıydı ve genellikle enerji, petrokimya gibi dev yatırımlarla sınırlıydı.

  • Şimdi:

Yeni sistemde proje bazlı destek sadece “dev yatırımlar” için değil, stratejik değeri olan ve geleceğin teknolojilerini içeren tüm projelere yayılıyor.

-Yani sadece büyüklük değil, nitelik ve katma değer belirleyici oluyor.

-Ayrıca teknoloji, ihracat potansiyeli ve dışa bağımlılığı azaltma etkisi esas alınıyor.

  • Eskiden:

Teşvikler daha çok bölgesel gelişmişlik farklarına göre şekilleniyordu (1. bölge, 6. bölge vs.). Bu sistem coğrafi bazlıydı, tematik derinliği sınırlıydı.

  • Şimdi:

Yeni yapıda “Türkiye Yüzyılı Kalkınma Hamlesi” çerçevesinde ulusal vizyona ve tematik önceliklere göre teşvik sağlanıyor.

-Örneğin, dijital dönüşüm, savunma, yapay zekâ, yeşil enerji gibi geleceği şekillendirecek temalar merkeze alınıyor.

– Bu, sadece “nerede yatırım yapıldığına” değil, ne yapıldığına da odaklanan bir sistem.

  • Eskiden:

Teşvikler, genel bir çerçeveye oturuyordu. Aynı sektördeki tüm yatırımlar için standart destekler vardı. Çok özelleştirme yapılmazdı.

  • Şimdi:

Yeni sistemde her stratejik proje kendine özgü değerlendiriliyor.

– Devlet, projeye özel destekler tasarlayabiliyor: uzun vadeli alım garantisi, altyapı sağlama, eğitim desteği gibi.

  • Eskiden:

Teşvik almak için yatırım tutarı veya kapasite öncelikliydi. Sosyoekonomik etki genellikle sonra değerlendirilirdi.

  • Şimdi:

Yatırımın;

-dışa bağımlılığı azaltması,

-ihracat kapasitesini artırması,

-istihdam yaratması,

-teknoloji üretimine katkısı

Öncelikli kriter hâline geldi.

Yani teşvik kararı sadece sayılara değil, etkiye göre veriliyor.

  • Eskiden:

Her yatırımcı, kendi girişimini sunar, teşvik almak için başvururdu. Sektör önceliği bazen belirsizdi.

  • Şimdi:

Devlet artık hangi sektörlerin öncelikli olduğunu ilan ediyor ve o alanlara yatırımı özendiriyor.

-Örneğin: Enerji depolama, hidrojen teknolojileri, ileri malzeme üretimi gibi yeni nesil alanlar listeleniyor.

Son olarak, yeni teşvik sistemi daha önceki uygulamalardan farklı olarak süreli olarak çıkmış olup, 31/12/2030 tarihine kadar yapılacak müracaatlar bu Karar kapsamında değerlendirilecek.

Her hatırlayış, geçmişin yalnızca bir izdüşümünü değil, aynı zamanda şimdinin içindeki sarsıntısını da taşır. Zaman, artık sadece geçip giden değil, içimizde kıvranarak yeniden kurulan bir varlıktır.

4.2022’den bu yana tekstil ve hazır giyim sektöründe 7 binden fazla firma iflas etti.

Ekonomik krizin derinliği anlamak için bazen sayılara bakılması yeterlidir.

Haziran 2025 itibarıyla, yılın ilk 5 ayında tekstil sektöründen en az 71 geçici konkordato başvurusu yapılmış ve 285’ten fazla firma(283) konkordato kararı almıştır. Bunlar, iflas sürecine gelmiş ya da olası iflas durumunu ifade eder.

Daha geniş bir perspektifle, son üç yılda ise 7.000’den fazla tekstil ve hazır giyim firması iflas bayrağını çekmiştir.

5.Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 18 Haziran 2025 tarihli TBMM Grup Toplantısı’nda Yatırım Taahhütlü Avans Kredisi (YTAK) programının mevcut 300 milyar TL’lik büyüklüğünün %70 artışla 500 milyar TL’ye çıkarıldığını duyurdu.

Programın ana detayları:

  • Kapsamı: Orta-yüksek ve yüksek teknoloji yatırımlarına yönelik.
  • Kredi limit Per proje: Maksimum 10 milyar TL.
  • Vade: Azami 10 yıl, ilk 2 yıl ödemesiz.
  • Kredi tutarı: Toplamda yıllık 100 milyar TL olmak üzere 3 yıllık periyotta 300 milyar TL planlanmışken, genel limit 500 milyar TL’ye çıkarıldı.
  • Faiz oranları: Teknoloji/strateji puanı, dış kaynak kullanımı ve finansal sağlamlık kriterlerine göre %15–30 arasında değişecek.
  • Başvuru şartları: Proje tutarı en az 1 milyar TL; Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın puanlama sistemine göre aracı bankalar tarafından kullandırılıyor.

6.Çin, 7–10 Haziran 2025 tarihlerinde yapılan ve yaklaşık 13,3–13,4 milyon öğrencinin katıldığı “Gaokao” üniversite giriş sınavları sırasında öğrenciler tarafından yapay zekânın kopya amaçlı kullanılmasını önlemek için bazı popüler yapay zekâ sohbet botlarının hizmetlerine geçici sınırlamalar getirdi .

  • Alibaba’nın Qwen, ByteDance’in Doubao, Tencent’in Yuanbao ve Moonshot’un Kimi gibi platformlar, sınav süresince görsel tanıma özelliklerini devre dışı bıraktı ve sınav kağıdı görsellerine yanıt vermedi .
  • Nitekim Doubao, kullanıcıya sınavla ilgili olmasa bile “Üniversiteye giriş sınavı esnasında makul gereklilikler doğrultusunda soru yanıtlama hizmeti askıya alınmıştır” mesajı veriyor .
  • Bu kararın amacı, sınav döneminde adil bir ortam sağlamak ve öğrencilerin elektronik cihazları ya da yapay zekâyı kopya aracı olarak kullanmasını engellemek. Zira sınav süresince cep telefonu, dizüstü bilgisayar gibi cihazların kullanımı da zaten yasak.

Özetle: Çin, bu yılki Gaokao sınavında yapay zekâ sohbet botlarının bazı hizmetlerini (özellikle görsel tanıma yeteneklerini) sınav süresince devre dışı bırakarak, kopyayı önlemeyi ve süreç boyunca adilliği korumayı amaçladı. Eğer başka bir konuda bilgi almak istersen, memnuniyetle yardımcı olurum.

  1. Suudi Arabistan’ın Büyük Planı: Petrol Gücünü Yapay Zekâ Süper Gücüne Dönüştürmek!

Hepimiz merakla izledik. Veliaht Prens Muhammed bin Selman, 2025 Mayıs’ında Trump’ı Riyad’da ağırladı ve neredeyse Türkiye’nin 2024 GSYH’sinin %50’sine denk gelen 600 milyar dolarlık dev bir teknoloji ve yatırım ortaklığına imza attı.

Hedef net: Ortadoğu’yu yalnızca enerji değil, aynı zamanda YZ (yapay zekâ) üslerinden biri hâline getirmek.

Ve tüm bunlar, Prens Selman’ın bizzat yönettiği, SA Kamu Yatırım Fonu altında faaliyet gösteren HUMAIN adlı YZ şirketi koordinasyonunda yapılıyor.

HUMAIN, 2029’a kadar 6.6 gigawatt’lık veri merkezi kurmayı hedefliyor. Bu, 6 büyük şehir hastanesinin veya yaklaşık 6 milyon evin aynı anda tükettiği elektriğe eş değer.

 

SA, ilk etapta 18.000 Nvidia GPU ile başlıyor. Bu, ChatGPT benzeri modelleri onlarca dil ve sektörde aynı anda eğitebilecek kapasite anlamına geliyor. Üstelik özel olarak Arapça konuşan pazarlar için geliştirilen çok modlu büyük dil modelleri (LLM – Large Language Model) sayesinde bölgesel veri egemenliği kurmayı hedefliyorlar.

Ayrıca, riski dağıtmak için AMD (Amerikalı çip üreticisi) ile 10 milyar dolarlık ayrı bir anlaşma yapıldı. Bu da altyapının çeşitlenmesini ve çökme riskinin azalmasını sağlıyor.

  1. RUH SAĞLIĞI: 2025’TEN İTİBAREN FRANSIZLAR İÇİN HER AY BİR PSİKİYATRİSTLE ÜCRETSİZ SEANS!

Ocak 2025’ten itibaren Fransa’daki herkes reçeteye gerek kalmadan her ay bir psikiyatristle ücretsiz seans yapabilecek! Giderek daha fazla sayıda insanın, özellikle de gençlerin, umutsuzca ihtiyaç duyduğu bir zamanda, ruh sağlığı hizmetlerine erişimi kolaylaştıracak bir önlem.

Fransa’da ruh sağlığı için büyük bir darbe! – Ocak 2025’ten itibaren Fransa’daki herkes her ay bir psikiyatristle ücretsiz, reçetesiz bir seans yapabilecek. İdari engelleri yıkacak ve ihtiyacı olanlara büyük bir destek sağlayacak küçük bir devrim.

Ve açıkçası, bu bir aciliyet meselesi. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre 2023 yılında Fransızların %7,5’i depresyondan muzdaripti. Bunların üçte biri psikolojik sıkıntı içinde olduklarını söylerken (IPSOS), gençler arasında rakamlar şaşırtıcıdır: öğrencilerin %40’ı depresif belirtiler gösterirken (Bordeaux Üniversitesi), 35 yaş altındakilerin %54’ü ruhsal sıkıntı içindedir (IPSOS).

Bu girişim, 2022 yılında başlatılan “Mon soutien psy” programının bir parçasıdır. O dönemde, sadece tıbbi reçete ile yılda sekiz ücretsiz seans sunuyordu. Daha önce reçete ile yılda sekiz ücretsiz seansla sınırlı olan bu program, şimdi herhangi bir formalite olmaksızın yılda 12 konsültasyona kadar genişletiliyor. Amaç ne mi? Mali engelleri azaltmak: 100 Avro’ya varan ücretler nedeniyle, başta öğrenciler, işsizler ve güvencesiz sözleşmelerle çalışanlar olmak üzere pek çok kişi, ihtiyaç duymalarına rağmen yardım istemekten vazgeçiyordu.

Ama her zaman bir ama vardır. Randevu almak için gereken süre zaten sorunlu ve yeni taleplerin akınıyla daha da uzayabilir. Güzel bir vaat, ancak bu güzel projenin ölü bir mektup olarak kalmamasını sağlamak için somut çözümler gerekecek. Devam edecek…

9.Evet, Brookings Institution’un bir raporuna ve yayımladığı içeriklere göre, ruh sağlığı bozukluklarının küresel ekonomiye maliyeti yılda yaklaşık 5 trilyon dolardır ve bu maliyetin 2030 yılına kadar 16 trilyon dolara kadar çıkması beklenmektedir.

🔍 Net sonucu şöyle özetleyebiliriz:

  • 5 trilyon dolar, ruhsal hastalıkların dolaylı ve doğrudan ekonomik maliyeti (tedavi + üretkenlik kaybı vb.) yılda ortaya çıkarken,
  • 5,5 trilyon dolar ifadesi son 5 yılın toplamı değil, bu maliyetin yıllık büyüklüğü ya da başka bir tahmini değeri olabilir.

Brookings’in “4 ways to make our economy brain healthy” başlıklı makalesinde de “mental health disorders alone are estimated to cost the global economy $5 trillion per year” ifadesi yer alıyor . Ayrıca bu kaynak, 2030’a kadar bu maliyetin 16 trilyon dolara ulaşacağını öngörüyor .

Zaman deyince Marcel Proust’u anmadan olmaz. Kayıp Zamanın İzinde, bir hatırlama anıyla—madlen kurabiyesiyle—başlar ve ardından binlerce sayfalık bir zaman yolculuğu başlar. Proust için zaman, düz bir çizgi değildir; kokularla, tatlarla, imgelerle tetiklenen ve dairesel şekilde dönen bir bilinç alanıdır. Hafıza, geçmişin bir yansıması değil; onu şimdi içinde yeniden kuran bir yaratıcı güçtür.

 


Kaynak:Abbas Coşar / Bodrum Gündem